Sena Muheytli Sözleri – Sena Muheytli İlahisini Dinle – Sena Muheytli İlahi Sözleri

Mustazaf Canan Osman kaleminden yazılan Sena Muheytli ilahisinin sözlerisini sizler için aşağıda derledik. Sena Muheytli İlahisinin Sözlerine aşağıdan erişebilirsiniz.

Sena Muheytli Sözleri – Sena Muheytli İlahinin Sözleri

Adı Sena Muheytli , yaşı on altı
Ömrünün genç baharında , genç kızlığında
Göğüs ateş ateş du sena
Güneyin gelini Sena

Sena Adı Sena Muheytli , yaşı on altı
Ömrünün genç baharında , genç kızlığında

” Sena Adı Sena Muheytli ,
Yaşı on altı
Ömrünün genç kızlığının baharında
Ölümü yaşamaya, zulüm altında şerefsizce yaşamaya
Tercih etmiş inkılapçı mücahide
Kuşanarak ölüme rest çeken nefesiyle
Tonlarca bombayı Yahudi beynine sokan
Eylemi omuzlarında taşıyan Güneyin gelini Sena
Günlerce içini yakıp kavuran
O gizli alevin sırrını tutuşarak birazdan
Açıkladı tüm dünyaya hiç korkmadan ”

Sena Adı Sena Muheytli , yaşı on altı
Ömrünün genç baharında , genç kızlığında
Göğüs ateş ateş du sena
Güneyin gelini Sena

Adı Sena hay hay , yaşı on altı
Ömrünün genç baharında , genç kızlığında

” Gelinliğini giydi bombayla sarmaş dolaş
Bir deprem kuşatmasına hazırlandı
Her biri öfke kesilmiş dinamitlerle
Zulmün defterini dürmeye
Ateş dolu göğsüyle Sena
Bir yangın yerine çevirdi Yahudi konvoyunu
Bir ateşten rüzgar estirdi
Gösterdi dünyaya
İşte böyle cehennemler konur
Kahpe Yahudi nin ayaklarının altına
Şahadetle evlendin Sena
Kaç milyar insan izledi düğününü
Dillere destan
Son kez zafer işaretiyle el salladın bize
Ve yakıp kül ettin fitili
Ateşledin bombaların gürültüsünde
İşgalcileri yerle bir ettin
Şerefsizce yaşamayı
Onurlu ölmeyi tercih ettin ”

Sena Adı Sena Muheytli , yaşı on altı
Ömrünün genç baharında , genç kızlığında
Göğüs ateş ateş du sena
Güneyin gelini Sena

“Kan ağlamadı annen
Baban başı dik dolaşıyor
Güney Lübnan sokaklarında
Tüm parmaklar onu gösteriyor
Seni yaşatacak, sana gıpta eden
Müminler kaldı arkanda
Bizim vuslatımız hangi mevsimlere kaldı Sena
İşte bir gerilla gibi devrildin hüzünlerimize
Geçmesin diye günlerimiz
Böyle bitkin, böyle ümitsiz, böyle çaresiz
Bizim vuslatımız hangi mevsimlere kaldı Sena
Ne zaman tutuşacak canımız barutlu sevdalara